Yoga Felsefesi Ne Değildir?
Yoga felsefesi, en başta yoga yapan kişilere yol gösteren bir haritadır.
Kişinin şiddetten uzak kalmasını, kendisine ait olmayan bir şeyi almamasını, açgözlü olmamasını, yalan söylememesini amaçlayan bir yol haritasıdır.
Yoga yapan kişinin bu felsefeyi içselleştirip hayatına dahil etmesi, bedensel özgürlük ve rahatlığından ziyade, kişide içsel bir huzur oluşturmasına yardımcı olmasını amaçlamasıdır.
Reel Dünya Akışındaki Yerine Bakacak Olursak;
Yoga felsefesini mümkün olduğunca hayatıma dahil edip, içselleştirerek yaşamaya gayret ediyor olsam da bazen malesef kabul etmediğim kendi gerçeklerimin olduğunu söyleyebilirim.
Yoga pratiklerime yoğunlaşmadan önce ilk olarak spiritüel anlamda bu yolculuğa çekildim. Pratiklerimin devamlılığı ve sonrasında eğitmenlik eğitimindeki yoğun pratiklerle beraber, zihnen yorucu ve sarsıcı süreçler içerisine girdiğimi söyleyebilirim.
Yaşadığımız her duygu durumunun, içimizde gelişen tüm duyguların, kişinin kendisi ile ilgili olduğunun net bilincindeyim.
Ve tabii ki dönüştürücü etkisinin de.
İçimde oluşan sinir, öfke, kıskançlık veya rahatsız edici bir duygu olduğunda ilk olarak dönüp kendimi sorguluyorum. Ancak bazı durumlar karşısında gerçekten şunu sormadan geçemiyorum. 'Sorun gerçekten bende mi?'
Yoga felsefesini tam anlamıyla hayatlarına yerleştirip, aydınlanmayı hedef almış bir çok kişinin ağızlarından duyduğum tek cümle sadece bu oldu.
'Bu senin sorunun!'
Bu hayatta karşılaştığımız her duygu gerçekten bizim mi sorunumuz?
Ben öyle olduğunu asla düşünmüyorum!
Aslında tüm sorunun sadece sende olduğunu ifade eden bir kişinin gerçekten sağlıklı bir zihin yapısına sahip olduğunu da pek sanmıyorum.
Evet, gelişen tüm duyguların kişinin kendisiyle ilgili olduğunu biliyorum ancak bunun da her şeyde olduğu gibi bir dengesinin olduğunu düşünüyorum.
Ortada hiç bir konu veya durum yokken, karşımızdaki insanların hepsine hakaret edip, saldırdığımız örneğini verecek olursak, karşıdaki insan bize sinirlendiği zaman gerçekten sorun o kişide mi oluyor?
Ne yazık ki, yoga felsefesi adı altında 'bu senin sorunun!' cümlesini duymaktan biraz sıkılmış durumdayım.
Yoga felsefesini kendilerine hayat amacı edinmiş olan kişiler, birbirlerine istedikleri gibi konuşabilme haklarına sahip olmuş durumdalar.
Peki gerçekten bu hakka sahipler mi?
Herkes birbirine nezaketsiz tavırlar sergileyerek, hiçbir ince düşünce olmadan konuşarak yaklaşabiliyor.
Ve karşıdan bakıldığı zaman bu gerçekten gülünç duruyor.
Aslında en komik olan kısım tam olarak şu ki; bu insanlar aydınlanmayı hedef edinmiş kişiler ve öğretilerine bakıldığı zaman aydınlanmaya gidebilmeleri için en başta yoganın 8 basamağını eksiksiz uygulayabilir olmaları gerekir.
Bu 8 basamağın en önemlisi ise 'Yamalar'.
Yani ahlaki kurallarımız ve bence en önemlisi aslında insani değerlerimiz.
'O, O'nun sorunu.' diyerek insanlara yüz çevirmek, insanları ötekileştirmek veya değersizleştirmek bana gayet yakışıksız ve gerçek dışı geliyor.
Ve bunu herhangi bir öğreticiye desem duyacağım cümle şu olacaktır:
'Hayatında kendine değer vermediğin noktaların var demek ki, dönüp kendine bakmalısın Funda.'
O iş öyle değll işte!
Sen, kendine verilen değeri hiçe sayarak bir davranış sergiliyorsan eğer, üzgünüm orada benimle sorunu olan kişi tam anlamıyla sensin!
Velhasıl; bunlar yoga felsefesi adı altında yaşanan bazı gerçekler.
Yoga yapabilirsin, namaz kılabilirsin veya hiç birine inanmayıp insan kalabilmeyi deneyimleyebilirsin.
Önemli olan tek gerçek şu ki; bazı insani ve ahlaki değerleri kaybetmeden yogayla veya yogasız, farkında olarak hayat pratiğinde kalabilmek.
Ne mutlu ki; tam olarak kendimi nereye konumladığımı görebiliyorum ve kendi yolumu gururla izleyebiliyorum.
Ve ne mutlu ki; yoga yaparak, yoga felsefesini içselleştirerek, var olan her şeye kıymet vererek, kalbimi tam anlamıyla sonsuz sevgiye açarak kendi yolumda yürüyebiliyorum.
Sevgiyle
Comments